Doğacak Bebeğin Cinsiyetini Belirleme Yöntemleri

Cinsiyet Belirlemenin Yasal Boyutu: Kıbrıs Tüp bebek Merkezlerinin preimplantasyon genetik taramayı cinsiyet seçimi amaçlı uygulanması yasaktır. Tıbbi gereklilik durumunda izin alınarak yapılabilir.

 

İnsanlar çok uzun zamandır doğacak çocuklarının cinsiyetlerini kendileri seçmek, diğer anlamda çocuklarının cinsiyetlerini "önceden belirlemek" için bazı metotlar geliştirmişlerdir.

 

İçinde Türkiyenin de olduğu bazı toplumlarda eskiden beri mal ve mevkinin gelecek nesilere geçmesi yönünden toplumlarda erkek çocuğun değeri fazladır. Bunun görüşün tersine son günlerde Almanya’da gerçekleştirilmiş bir çalışmada, ailelerin özellikle 2. dünya savaşından sonra daha fazla kız bebek istedikleri görülmüştür. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinin birçoğunda gerçekleştirilen testlerde ailelerin yeni doğacak bebeklerinin cinsiyetini seçme konusunda çok istekli olmadığı gözlenmektedir.

Yüzyıllar boyu erkek bebek için "can atan" insanlar o kadar ileri gitmişlerdir ki, insanlar bunu elde etmek için “bilimsel metotların” keşfini yapmışlardır! Bunlardan en ilginç ve eski olan Yunanlıların sol testisi (erkek yumurtalığı) iple bağlamasıyla ilişkide bulunulduğunda erkek bebeği elde edebileceği teorileri vardır. Bu teori sonraları 18. yüzyılda fazla abartılmış ve Fransızların asilzadelerine dönemin bilim insanları tarafından erkek bebek için sol testislerini aldırmaları önerilmiştir...

Tabiyatın dengesinin devamı için meydana gelen kız ve erkek bebeklerin miktarı nerdeyse birbirine eşittir ve bu dengenin insanoğlunun çabasıyla bozulması mümkün değildir. En son verilere bakıldığında dünya çapında 1050 erkeğe karşı 1000 kız bebek doğmaktadır. Erkek bebek miktarının biraz daha yüksek olmasının sebebi muhtemelen erkek bireylerin çocukluk çağında kaybedilme ihtimalinin az daha yüksek olması ve genel olarak erkeğin yaş döngüsünün kadının yaş döngüsüne göre az daha kısa olmasıdır. Yani erkek çocuklar daha çok doğsa da dünyada erkek ve kadın miktarı birbirine oldukça yakın seyretmektedir.