Ko-kültür olayı kısaca, anne olmak isteyen kadınların rahminden elde edilen hücreleri yetiştirmek ve laboratuvar ortamındaki döllenmiş yumurtalarınızı bu hücrelerin üzerlerine aktarıp gelişmelerini gerçekleştirmektir. Yapay rahimde denilen bu uygulamada embriyo gelişiminin anne adayından elde edilen rahim hücreleri ile aynı ortamda olmasının pozitif sonuca ulaştırdığı düşünülmektedir.
Yapay rahim içi uygulaması (Co-Culture), sürekli tekrarlanan fakat gebe kalınamayan tüp bebek tedavilerinin, embriyolarının yavaş veya olumsuz sonuca eğilimli bireyler üzerinde gerçekleştirilen bir metottur.
Kadınların adetlerinin 21. günü rahimlerinden alınan küçük bir doku parçası laboratuvar ortamında üretilerek yapay rahim içi dokusu üretip, embriyoların bu yapay doku içinde gelişmesi hedeflenir. Anne adayının rahiminin iç kısmındaki duvarındaki hücreleri embriyo gelişimine olumsuz etki etmemekte, embriyoların gelişiminin devam etmekte ve büyüme ihtimali çoğalmaktadır.
Tüp bebek tedavisi keşfedildiğinden bu yana 30 seneden daha fazla bir zamandır yapılmaktadır ve üzerinde birçok araştırma, deneyler ve bilim adamlarınca tartışması yapılmış güvenli bir tedavi şeklidir. Bugünlerde tecrübeli hekimlerden oluşan tüp bebek merkezinde gerçekleştirilen tedavilerde çoğunlukla ciddi bir sorun yaşanmamıştır ama her tedavide olduğu gibi bu tedavi şeklinde de % 1-2’lik öngörülmeyen problemler meydana gelebilir. Bu gibi sorunlarda büyük ihtimalle titiz bir gözlem ve tecrübeli bir kadroyla rahatlıkla aşılabilecek problemlerdir.
Tüp bebek nedir sorusu birçok kişinin merak ettiği bir sualdir cevap olarak; Tüp bebek tedavisi, kadın bireylerin üreme organında bulunan, hücrelere sahip yumurtaların ve erkek üreme organında bulunan hücreleri bulunan spermlerin bireylerin vücutlarının dışarısında, laboratuvar ortamında birleştirilerek, döllenme sürecini tamamlanmasını gerçekleştiren tedavi periyodunu içermektedir. Daha sonra döllenmesi tamamlanan yumurtaların bölünme olayının başlayıp, embriyo adı verilen ilk gelişim seviyelerini laboratuvar ortamında gerçekleştirirken, anne adayının rahmine transfer edilir.
Kadınlarda gebe kalma ihtimali 35 yaşından sonra büyük ölçüde azalmaya başlar.Kadınlarda yaşın artmasıyla birlikte yumurta miktarlarındaki azalma tüp bebek tedavisinde başarılı olma ihtimalini büyük ölçüde azaltan önemli bir konudur.Aynı zamanda, kadınların yumurtalarının kalitesi ve döllenme ihtimalleri de 35 yaşından sonra azalır.Bu olay hakkında bilgi sahibi olmak için yapılacak birçok test bulunur.AMH testi ise kadınların yumurta kalitesinden fazla edinilecek yumurta miktarıyla açıklama yapmaya yardımcıdır.
Dondurma metodu uygulanmış embriyoların transferi maddi ve manevi yorulan çiftler için tüp bebek tedavisi sürecini kolaylaştırmak için uygulanır. Döllenmesi gerçekleşen embriyolardan duruma göre bir veya ikisi ana rahmine koyuluyor, geriye kalan embriyolar daha sonra bireyle yeniden tüp bebek tedavisine katılmak isterlerse diye dondurularak uygun koşullarda saklanıyor. Bu işlem gerçekleşmeden önce tabii bireylerin onayı gereklidir onay verilmezse hiçbir şey saklanmıyor. Bu işleme izin verip vermemek bireylerin elindedir ama herhangi bir olumsuzluk olması durumunda sizin için kurtarıcı niteliğinde olacaktır.
Gebelikleri düşükle sonuçlanan vakalarda bu olayın tekrara yaşanmaması için ilk olarak düşük sebebi araştırılmalıdır. Bu sebepler genetik problemlerden doğabileceği gibi bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir probleme de bağlı olabilir.
2. düşük olayından sonra kesinlikle rahim iç bölgesinin, bağışıklık sisteminin ve genetiksel olarak bireyin araştırılması önemlidir.
Bayan bireylerde çoğunlukla düşükler yaşlarının fazla olmasından ötürü embriyolarındaki kromozom anomalileriyle ilişkilidir.
Bayanlarda en çok görülen hormon düzensizliğinden oluşan rahatsızlıktır ve bu rahatsızlık yumurtlama bozukluğuyla ilişkili olarak infertilitenin (bebek meydana getirememe) en fazla rastlanan sebebi olarak da kabul görmektedir. İlk önce 1935 senesinde Stein ve Leventhal isimli bilim adamları bu rahatsızlığı netleştirdikleri için bu rahatsızlık tıp tarihine Polikistik over rahatsızlığı veya Stein-Leventhal sendromu diye de adlandırılır. Rahatsızlığın kadınların menapoz olayı ile ilgili hiç bir alakası yoktur. Aslında tersine yumurta rezervi, yaşına gelmiş bayanlara oranla 3-4 kat daha çoktur.
Rahatsızlığın sıklığı ne kadardır ?
Doğurganlık yaşındaki bayanların yaklaşık olarak %3-10’unda görülmektedir. Tüylenmede artması olan bayanlarınsa yaklaşık olarak %75’inde bu hastalığa rastlanmaktadır. Şikayetler ergenlik çağındaki kadınlarda da başlayabilir ve zamanla bu yakınmalar artabilir.
Tüp bebek tedavisi gerçekleşmeden yapılan tetkikler nelerdir?
Tüp bebek tedavisine başlanmadan önce bayan bireylerin ve erkek bireylerden alınan kan örnekleriyle yapılacak birkaç kan tetkikleri bireylerin sağlıklı bir bebek meydana getirmesinde önemli rol oynar.
Bu testleri şöyle sıralayabiliriz : HbsAg, anti-Hbs, anti-HCV, anti-HIV(I+II), Rubella lgG, Toxoplazma lgG testlerinden ibarettir.
Gerçekleştirilen testlerde bireylerdeki var olan enfeksiyonlar bulunup, doğacak bebeğin doğum sonrasında korunması için yapılan son derece gerekli bir önlemdir.
Hepatit B ve rubella(kızamıkçık) gibi enfeksiyonlara karşı bağışıklığın bulunması ise tedaviye başlamadan önce, gerekli olduğu zaman hastaya aşı vurulmasını sağlar ve hastanın enfeksiyona bağışıklığının teyit edilip duruma göre hastanın tedavisine başlanır.
Tüp bebek tedavisinde hamilelikte düşük yapma ihtimali nedir?
Tüp bebek tedavisinde hamilelik boyunca risk yaşama veya düşük yapma ihtimali normal hamileliğe oranla daha fazla değildir. Doğal yolla meydana gelen veya tüp bebek metodu ile meydana gelen hamileliklerin yaklaşık olarak %15’inin düşük yapıldığı bilinmektedir. Doğal yoldan gerçekleşen hamileliklerde ise erken yapılan düşüklerde arada adet görme birkaç gün gecikebilir ve adet görülürken normalden biraz daha çok miktarda adet kanaması olabilir. Aslında kan tahlilleri yapılırsa bu olayın gebelik kaybının gerçekleştiğine işarettir. Tüp bebek tedavilerinde hamilelik neticeleri çok erkenden itibaren kan tahlilleri kontrol edildiğinden, her dönemdeki hamilelik kaybı bir şekilde tanımlanmaktadır. Bu gibi olaylarda düşük yapma ihtimallerinin daha fazla olduğu gibi doğru olmayan bir kanıya sebep vermektedir.
Tüp bebekte tedavisinde 5. gün transferi ; Blastosist, döllenmeden olayından sonra 5. Güne ulaşmış embriyona verilen isimdir.
Tüp bebek tedavisinde uzmanlarca uygun görülen tedavidir, döllenme olayı gerçekleştikten sonraki 3. Günde anne adayından daha önce alınan embriyonların anne rahmine bırakılmasıdır.